31 Aralık 2013 Salı

Lilakutu Aralık 2013 Keşif Kutusu

   Merhabalar, aslında cumartesi günü kutum elimdeydi ancak yazısını şimdi yazabiliyorum. Lilakutu'ya bayılıyorummmm, ancak bizi üzen bir kararla bundan sonra her ay keşif kutusu yapmama kararı almışlar :( Sadece belirli aylarda olacakmış, Ocak Ayında yok mesela, artık şubat kutusunu bekleyeceğiz... 1 Şubat cumartesi saat 11:00 de satışa çıkacak, unutmayın ;)



  Yine dolu dolu ve işe yarar ürünlerle dolu bir kutu hazırlamışlar bize; ben sadece kulak temizleme köpüğüne mesafeli yaklaştım çünkü daha önce böyle bir ürün kullanmadım, hatta duymadım ve ihtiyaç da hissetmedim. Ama sonra düşününce zaten adı üstünde "keşif kutusu" dedim. Kullanıp kullanmamak konusunda kararsızım. Videosu olursa ve kafama yatarsa onu da deneyebilirim. Yalnız  Cosmozone yüz yıkama sıvısı maalesef kutuya dökülmüş biraz, buna üzüldüm, kutularını kullanmayı çok seviyorum çünkü :) 

             

   Lilakutu'nun bize bir sürprizi daha vardı kutuda bizi bekleyen; 100 Lilapuan yani 10 TL yüklemişler hesabımıza, hem de alışveriş miktarımız ne olursa olsun kullanabiliyoruz. İşte bu kısmı şaşırtıcı çünkü genelde hediye çeklerini belli bir alışverişin üzerinde kullanma hakkımız olur ancak Lilakutu demiş ki 10 TL lik bile alışveriş yapsan olur, hem de Lilakutu'da kargo ücreti yok... Çok karlıyız çok, bu ne bonkörlük sevgili Lilacığımmm :)

                              

   Özel günlerin olduğu aylar Lilakutu'dan beklentiler de yükseliyor, yılbaşı, sevgililer günü, Lilakutu'nın yıldönümleri... Ben ilk kutuyu açtığımda beklentim yüksek olduğundan "daha iyi olabilirdi" diye düşündüm ama sonra düşününce haklarını yediğimi farkettim. 8 ürün çıktı kutudan 4 tanesi orijinal boy; Nyx Round Lip Gloss (20 TL), Serotis Kulak Temizleme Köpüğü (25 TL), Alix Avien Oje ve kirpik kıvırıcı... Bunun dışında 4 deneme boyu ürün, 10 Tl lik hediye çeki ve güzeller güzeli bir kutu :) Daha ne olsun...

                        

   Şimdilik sadece fotoğraflarını paylaşıyorum, denedikçe ürünler hakkında da yazacağım....

Yeni yıl hediyelerim VOL:5 :)

   Gelelim kendime hediyelerimeeee :) Watsons ve Gratis indirimleri var madem dedim vurdum kendime mağazalara :) Gerçi hiç birşeye ihtiyacım yok, elimde çok fazla ürün var yazılmayı ve denenmeyi bekleyen ama uğramadan da edemedim...






   Önce Watsons'a uğradım ama hiç bir şey bulamadım, elim boş çıkmayayım dedim yine de, ıslak ve kuru mendiller aldım.


 


   Gratis'te ise daha cazip indirimler vardı, tutamadım kendimi aldım bikaç parça bişey :) Hepsi denenecek ve yeni yılda yazıları yazılacak....

                        

Yeni yıl hediyelerim VOL:4 :)

   Ve yine çokkkk sevdiğim bir dostumdan gelen güzeller güzeli bi hediye... Çok şanslıyım böyle şahane insanlar olduğu için hayatımda... Hediye seçmeyi ve benim tarzımı bildikleri içinde ekstra şanslıyım :)))




   Gördüğünüz gibi çok şık bileklikli bir saat, baktıkça onu hatırlamam için... Kendisinin henüz haberi yok bloğumdan, o da bir kozmetiksever benim gibi, biraz daha istediğim hale getireyim bloğumu ona da sürpriz yapıcam ve bu yazıyı o zaman okuyacaktır :) Bana kızma Ahsen geç haber verdiğim için, bitanecikimsinnnn ;) Yeni yıl bize güzellikler getirecek, beraber güzel günlerin yanında zor zamanlar da geçirdim-geçiriyoruz ama hepiciği geri de kalıcak... Umarım hepiniz için de böyle olur, sıkıntılarınızın azaldığı sevinçlerinizin tavan yaptığı bi yıl olsunnnnnn :)

       

Yeni yıl hediyelerim VOL:3 :)

   Size çocuklar gibi sevindiğim bi başka yeni yıl hediyemden bahsedicem :) Blog açtığımı bilen henüz sadece 3 kişi var... Onlardan birisi canım arkadaşım ve sevgilimin kız kardeşi, yani aslında görümcem olur kendileri:) Ama Allah herkese böyle tatlı, böyle düşünceli görümce versin... Aminnnn :)))) Bloğumda paylaşabileceğim bi hediye seçmek istemiş bana...

                       






  
     O da beni can evimden vurmuş ve MARKS&SPENCER 'ın bu şahane kofre setini almış bana :) İçinde neler yok ki; duş jeli, banyo köpüğü jeli (küvet keyfi için :)) , el ve tırnak bakım kremi, nemlendiricili duş jeli, vücut losyonu, roll-on'u... Toplam 6 parça keyif verici ürün... Ben daha önce tek olarak aloe vera'lı banyo köpüğünü kullanmıştım ve sevmiştim, bunu bildiğinden o da bana aloe veralı kofreyi almış, iyi ki de öyle yapmış:) Hemen deneyip yazılarını yazmak istiyorummmm :)))

      

   Size de yeni yılda böyle bol musmutlu günler dilerim :) He tabi önce henüz bulamayanlar için AŞK diliyorum ;)

                    

Yeni yıl hediyelerim VOL:2 :)

   Merhabalarrrr :) İlk erken yeni yıl hediyemi kazandığım çekilişten "Modern Tıpçı" mdan almıştım, şahane hediyeler seçmişti benim için biliyorsunuz, merak edenler için buyrunuz.. Bu sabah ise kargocunun kapıyı çalmasıyla uyandım, en sevdiğim uyandırılma şekillerinden :)))) Şehir dışından kardeşim diyebileceğim, üniversiteden sınıf arkadaşım olan dostumdan geldi hediyeler... Ben de ona ufak bişeyler göndermiştim, birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki artık, hediyelerimizde birbirine benziyor... İkimizde "melek" temalı hediyeler almışız :)



    Evimize bu yıl güzellikler gelecek belli oldu... Hemen duvara asıcam bunu... Bunlar da D&R paketinden çıkanlar...
 




   Mektubun içinde beni bir sürpriz daha bekliyormuş; melek kanatlı çokkkkk güzel bir kolye... Fotoğrafını çektikten sonra hemen takıverdim, kendisinde de aynısından varmış :) Mesafeler engel değil kalbimizin beraber çarpmasına bi meleğin kanatlarında...

                      

    Defterleri (yazmayı), melekleri ve mor rengi çok sevdiğimi bilen dostum nasıl bulduysa bu mor melek kanatlı defteri göndermiş bana... Notluk, üstünde "Sen herkesin sahip olmak istediği bir dostsun" yazan magnet, "Mutlu Yıllar" yazılı bir yıldız, ona mektup yazmayı aksatmamam için üstünde "BANA YAZ:) Kaçarın yok ki:) Arayı açma.." yazan boş mektup kartı ve pırıl pırıl bir yeni yıl kozalağı :))) En önemlisi mektubun satırlarında yazan o güzel sıcacık cümleler...

   Gün içinde aldığım diğer yeni yıl hediyelerini de paylaşmaya devam edicem:) ŞİMDİDEN MUSSSSMUTLU YILLARRRR, 2014 ÇOK GÜZELSİN:)))

30 Aralık 2013 Pazartesi

LaNaturel Kokusuz Sprey Deodorant ve Mendilleri

  
   Merhabalar:) Bugün bloğumun konuğu vazgeçilmez ürünlerimden birisi... Bilenler bilir, bilmeyenleri tanıştırmak isterim bu harika ürünle; LaNaturel markasının koltukaltı spreyi ve mendilleri...


   Deodorantlarda ve özellikle koltukaltlarında kullandığımız sprey ve roll-on larda bulunan Aluminium Chlorohydrate adlı kimyasal maalesef ki göğüs kanseri riskini arttırmakta. İçinde bu tarz alüminyum içeren kimyasalların bulunduğu ter önleyici ve/veya koku giderici deodorantları tenimize uyguladığımızda bu kimyasallar deri tarafından emiliyor ve ne kadar uzun süre ve sık kullanırsak da kanser riski o kadar artıyor. Zaten biliyorsunuz ki göğüs kanseri artık kadınların çok sık ve çok erken yaşlarda bile yakalandığı bir hastalık, tabi ki genetikten çevresele pek çok etken de riski arttırabiliyor. Bu deodorantları da her gün kullandığımızı ( umarım:)) düşünürsek kendi elimizle bu riski ne kadar çok tetiklediğimizi fark edebiliriz.

   İşte ben de bu riski öğrendiğimde içinde alüminyum olmayan ama buna rağmen o deodorantlar kadar ter kokusunu önleyen bir ürün aramaya başladım.

            

   Aslında bu ürünü aldığımda performansından memnun kalacağımı pek zannetmiyordum açıkçası, çünkü içeriği o kadar sade ve doğal ki !!! Şöyle ki; su, zeytin yaprağı suyu, mineral tuz, papatya ekstratı, portakal nergisi ekstratı, limon otu ekstratı. Bu kadar, başka hiç bir şey yok içinde. Ne aluminium chlorohydrate, ne aliminium zirconium, ne sentetik koku kimyasalı, ne renk verici, ne herhangi bir koruyucu (buna paraben de dahil), ne de alkol... Hal böyleyken de pek bir beklenti içine girmedim ama denemeden de edemedim.

          

   Kullanmaya başladım. Hem de yazın... Ürünün yapısı su gibi bir şey... Benim kullandığım sprey şeklinde olanı (roll-on ları da var) ve mendilleri... Ne kokusu var, ne rengi, ne de kıyafetlerimizde beyaz kalıntı bırakan pudramsı doku... Kullanmaya başladığım ilk gün normal deodorantımı da aldım yanıma güvenemeyerek ve gün içinde ihtiyacım olduğunda kullanmak için... Ama hiç gerek kalmadı, "nasıl yani" dediğinizi duyar gibiyim, hem de yazın ortasında, İstanbul'un temmuz sıcağında... Yaa dostlar beni işte böyle şaşırttı bu ürün... O gün bu gündür vazgeçilmezim. Ufacık bir sprey kutu içinde ama o size nerdeyse 2 ay yetiyor. Oldukça hafif olduğundan (50 ml) kendisini de yanınızda taşıyıp gün içinde arada tekrar kullanabilirsiniz (24 saat etkili olduğu söyleniyor, oldukça iyi dayanıyor ancak ben gün içinde arada kullanma ihtiyacı hissedebiliyorum) ve/veya mendillerini yanınızda taşıyabilirsiniz. Mendillerini kullandığımda ben yine de spreyinden de sıkıyorum, mendil gün içinde biriken az da olsa kokuyu silerken sprey korumayı ikiye çıkartıyor.

   Biliyorum, çok övdüm ama elimde değil... İçerik konularında oldukça hassasım ve doğal içerikli ürünlerin performansları maalesef ki çoğu zaman düşük oluyor. Ama ben defalardır bu ürünü alıyorum, zaman zaman sadece denemek amacıyla belki başka ürünlere yönelirim ancak daha iyisini bulana kadar tekrar tekrar kullanacağım deodorant budur.

              

   Ürün tamamen kokusuz olduğundan parfümünüzün kokusuyla karışma riski yok. Bence bu da büyük avantaj, eğer kullandığınız parfümün deodorantını kullanmıyorsanız tabi. Pudralı olmadığından dolayı kıyafetlerinizde beyaz kalıntı yapmıyor. Su gibi olduğundan yapış yapış bir his veya kalıntı da bırakmıyor cildinizde... Anti alerjik ve dermatolojik olarak test edilmiş. Terlemeyi durdurmadan düzenlediğini ve kokuyu önlediğini de söyleyeyim ki böyle bir beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğramayın. Ben zaten terlemeyi önleyenleri tercih etmiyorum deodorant seçimi yaparken. Terlemenin sağlıklı olduğunu ve önemli olanın vücudun doğal işleyişini bozmadan bakımlı ve temiz olabilmek ve kokabilmek olduğunu düşünüyorum :)



   Bu arada lavanta veya gül kokulu ürünleriyle, erkekler için ürünleri de mevcut...Markanın internet adresine bir uğrayayım derseniz buyrunuz linki ...

   En güzel taraflarından bir diğeri de (evet, hala bitmedi:)) Türkiye de, Balıkesir'de üretiliyor olması. Spreyin 12 ay kullanım süresi varken bu süre mendillerde 36 aya çıkıyor. 50 ml spreyi ve 10 mendiliyle beraber 19 TL'ye bulabilirsiniz Lilakutu'da... Ve seçkin eczanelerdeymiş internet adresinde dediğine göre :)

27 Aralık 2013 Cuma

Gabrini Oje Sil Aseton / Süngerli Cam Kavanozda Aseton - Çilek Kokulu

  Merhabalarrr :) Bugün oje severler için pratik bir ürün olan "Gabrini Oje Sil" konuğum... Oje sürmek de bazen (özellikle koyu renkler sürerken) zahmetli olsa da işte yine o koyu renk ojeleri çıkarabilmek de bir o kadar zahmetli, bilirimmmm... Çeşitli yöntemlere ve ürünlere başvururuz da o hem tırnağımıza yer eden hem de silerken sağa sola etimize bulaşan bordolardan morlardan vazgeçemeyiz.

                      




                         


   Ürün şöyle ki; cam bir kavanozun içinde bir sünger var ortasından dörde kesilmiş ve tabi bir de asiton... Bu kadarcık... İçine tırnaklarınızı batırıyorsunuz ve başlıyorsunuz çevirmeye; artık tırnağınızı mı şişenin içinde çevirirsiniz şişeyi mi tırnağınızın etrafında döndürürsünüz o sizin yaratıcılığınıza kalmış:) Bi kaç tur sonra oje pes ediyor ve bir bakıyorsunuz kendini süngerin şefkatli kollarına bırakıvermiş. Ne bir sürü makyaj pamuğu zayiatı, ne tırnak etlerine ya da elinize pamuktan bulaşan renkler... Tabi yine de bu işlemi bitirdikten sonra bir pamuğa ve normal bir asitona ihtiyacınız oluyor, zira tırnak kenarlarında az miktarda direnen oje kalıyor, e o kadar da demedik, buna da şükür... Tabi bu bahsettiğim koyu renkler için, açık renkler de işiniz daha kolay... Ben ayrıca koyu renk ve açık renk için ayrı ayrı kavanoz kullanmanızı tavsiye ederim. Koyu renk ojeler süngere ve dolayısıyla tırnaklara ve etlerinize az da olsa renk verebiliyor.

  

   Bir süre sonra süngerin de rengi değişiyor, benimki çilekli olduğundan bordoları-kırmızıları makul bir süre (1 ay kadar) kamufle etti ancak artık hem rengi iyice değişmeye başladı (fotoğraftan görebilirsiniz) hem de süngeri ufak ufak tırnaklarıma parçalarını bırakmaya başladı. Ben de bu vesileyle diğer çeşitlerini de denemiş olucam, ilk alışverişimde edinicem. Zaten ağır bir asiton ve çilek kokusu yok, kavanozun içinde olduğundan dolayı da (öyle pamuğa direkt dökmediğimizden) hafif geliyor olabilir.

     

   Dediğim gibi bende çileklisi var ama 3 çeşidi daha mevcut; limon, elma, mavi esinti...  Fiyat-performans konusunda başarılı bir ürün olduğu kanısındayım; 3-4 TL civarı... Defalarca alır alır kullanırım, tavsiye de ederim henüz denemediyseniz...


Yeni Yıl Hediyelerim VOL:1 "Modern Tıpçı Günlüğü" bloğunun çekilişini kazanmıştım, işte hediyelerimmmm :)


 Merhabalarrr :) Sıcağı sıcağına hemen paylaşmak istedimmm... Öncelikle Modern Tıpçı Günlüğü bloğunun güzeller güzeli sahibesine çokkkk teşekkür ederim tekrar. O kadar özenle seçti ki hediyelerimi, utandım birazcık.. Çekilişi çoktan seçmeliydi biliyorsunuz, çok hoş bir konsept oluşturmuştu. Çekiliş hediyeleri önceden alınan hediyeler olmayacaktı, eğer çekilişi kazanan bir kitapseverse sevdiği kitapları hediye edecekti, kozmetikseverse (benim gibi :)) makyaj ürünlerinden minik bir sepet hazırlayacaktı (minik miiii, 1 poşet dolusu demek istemiş galiba :)), ya da tatlı severse bol bol kalori hediye edecekti sevdiği bir pastanede :))) ... Böyle böyle 7 seçenek vardı... Tabi benim tercihimi tahmin etmek zor değil, kozmetikten yana kullandım tercihimi... İşte asıl süreç bundan sonra başladıııı :)))






   Benim işime yarayacak ürünleri bulabilmek için başladı sorular sormaya, şunu mu istersen bunu mu istersinnnn... Ayy ne zormuş bu kısmı, o benim istediğim hediyeler olsun diye benden cevap bekliyor ben onun seçimine bırakmak istiyorum çünkü şunu al bana bunu al bana demedim hayatımda kimseye... Ama baktım ki gerçekten işin içinden böyle çıkamayacağız ufak tüyolar vermeye başladım... Orta yolu bulduk. Bu arada da fark ettik ki zevklerimiz de benziyor birbirine, bi kanımız kaynamaya başladı ki sormayın...

   Neyseciğime; cancağzım hediyelerini büyük bir özveriyle ders aralarında, çıkışlarında topladı büyük bir hızla.. Hatta bulamadığı bir ürün vardı, illa bulacak, ben diyorum ki "boşver tatlım uğraşma" o diyor ki "hayırrrr, illa alıcam" :) Buldu valla sonunda, peşini bırakmadı, takdir ettim.

   Bu arada bu telefonlaşmalar arasında fark ettik ki onun okuluyla benim evim birbirine oldukça yakın.. E dedi "elden vereyim hediyelerini, hem kargo ulaştı mı derdim olmaz", ben de dedim "iyi olur hem sohbet ederiz, tanışmış oluruz"... Böylelikle bu sabah için sözleştik ve buluştuk. Allahım bir insan hem güzel, hem akıllı, hem bu kadar tatlı olabilir mi... Oluyor valla, maşallah maşallah... Gerçi derse yetişmesi gerektiğinden çok uzun oturamadık birer çay içtik ama ilerleyen bir tarihte, sınavlarından sonra kahve içmek için sözleştik tekrar...

   Şimdi diyorum ki bu bloğu iyi ki açmışım. Daha 2 ay olmadan hayatıma güzellikleri çekmeye başladı. Bu söz sana blogcuğum Seni Seviyorum, bu söz sana Modern Tıpçı'm, Seni de Seviyorum:)))




   Kozmetik hediyelerimi hemencik deneyip her birinin yazısını yazacağım, sabırsızlanıyorum :) Şahane ojelerim, BB kremim, göz makyaj temizleyicim, asitonum, benim daha önce çok severek kullandığım Mac eyelinerım ve çilek kokulu sabunum oldu (çokkkk güzel kokuyor, kullanmaya kıyabilir miyim onu çekmecemde bir süre saklar mıyım çekmeceyi açtıkça kokusunu alayım bilemiyorum)...  E bitmedi ki, tatlış bana defter almış, (onu 2014 günlüğüm olarak kullanıcam bana uğur getirsin, içine güzel güzel yazılar yazayım diye), renkli kalemleri sevdiğimi öğrenince çok şeker bir pembe kalem ekleyivermiş, güzelcik küpeler almış (hemen taktım yanında :))... Daha ne olsun ki, şahane bir çekiliş, şahane hediyeler, boş yok, hepsini çok beğendim. Tekrar tekrar teşekkür ederim, bundan sonraki çekilişlerini kaçırmamanızı tavsiye ederim size de. Bloğu da alışkanlık yaptı, her yazdığını okuyorum valla:) Siz henüz tanışmadıysanız bu blogla hemen tanıştırayım buyrunuz

   Herkese hayallerine kavuştuğu, ne dilerse onun gerçekleştiği bir yıl diliyorum. Beni sorarsanız; ilk ve erken yeni yıl hediyemi aldım, çok mutluyum, bekle beni 2014 :)

  

26 Aralık 2013 Perşembe

Clinique All About Eyes Roll-On Serum / Göz Çevresi Roll-On Bakım Serumu

   Merhabalar... Clinique' in yuvarlak demir bilyeli göz serumu bugün konuğum. Hoş gelmiş bloğuma:) Biliyorsunuz ki farklı markalarda da benzer ürünler var, ben açıkçası denemedim diğer markalardaki ikamelerini ama genel olarak bu ürünleri sabahları gözlerimizin etrafında dolaştırdığımızda demir bilyeleri sayesinde gözlerimizde bir rahatlık hissediyoruz şüphesiz ki:)



   Ben yaklaşık 2 yıldır kullanıyorum bazen es geçtiğim, gerek hissetmediğim günler olsa da düzenli kullanıyorum diyebilirim. Şu an fotoğraflarda gördüğünüz setlerin içinden çıkan küçük boyu (seyahat boyu) ve yaklaşık 1-1.5 ay kadar dayandı. Normalde orijinal boyunu kullanıyorum ve gayet uzun süre (en az 4-5 ay, hatta daha da fazla) yetiyor. Demir bilyeleri sayesinde gözümüzün etrafında gezdirdikçe içinden yeter miktar sıvı ve renksiz serumu gözlerimizin etrafına yayılmış oluyor ve ürün hiç mi hiç israf olmuyor. Bu şekilde masaj da yapmış oluyoruz gözlerimize ki hem bu masaj sayesinde hem demir bilyesi sayesinde hem de serumundan dolayı sabah şişliklerimiz kısa sürede inişe geçiyor :)

                            

   Gelelim vadettiklerine;

* "Yorgun ve şiş göz çevresini nemlendirir, şiş görünümünü azaltır ve halkaları yok eder."
   -Şimdik şöyle ki, evet şiş gözlere iyi geldiği doğrudur ancak öyle çok bir nemlendirme beklememek gerekiyor. Öncesinde ya da sonrasında mutlaka göz kremi kullanmalı. Halkaları yok etmek konusunda yorum yapamayacağım çünkü öyle bir sorunum yok maalesef :p

* "Göz çevresini anında gözle görülür bir şekilde aydınlatır ve kullandıkça kalıcı çözümler sunar."
   -Bu konuda mucize beklemeyin bence; anında morlukları alan, halkaları yok eden herhangi bir ürünün var olduğunu zannetmiyorum (varsa kendinize saklamayın, paylaşın benimle de, aşk olsun size, ben böyle mi yapıyorum), düzenli kullanım gerekir böyle sonuçlar elde edebilmek için ki cümle sonunda da bu konuya vurgu yapılmış.

* "Özel roll-on başlığıyla masaj yapar, göz çevresini ferahlatır."
   -Yukarda yazdığım gibi, doğrudur :)



   Ürünün başlıca içeriğinden bahsetmek gerekirse; kafein, anti-oksidanlar ve yatıştırıcı botanik özler (halkalanmalara karşı), Sodium Hyaloranate (nemin ciltte uzun süre kalması içinmiş)... Yağsız ve parfümsüz bir yapısı var. Tüm Clinique ürünleri gibi alerjiye karşı gerekli testler yapılmış; hassas gözler ve lens kullananlar da rahatlıkla kullanabilir (yani ben:)). Ve de tüm cilt tipleri için uygun bir ürün...

   Derseniz ki "sadece sabahları mı kullanmalı?". Aslında tavsiye edilen sabah-akşam kullanılması ve hatta gün içerisinde ihtiyaç hissettikçe de tekrar edilmesi. Ne yalan söylim ben sadece sabahları kullanıyorum, zaten sabah-akşam göz kremi de kullandığım için bana yeterli geliyor. Bu sebeple de ürün bana uzun süre yetiyor olabilir, aman yanıltmış olmayayım :) Zaten açıldıktan sonra 6 ay kullanım süresi var,bilginize.

   Bi de bence çok önemli bir not; hijyen açısından kişiye özel bir ürün olmalı kesinlikle. Alalım da maaile kullanırız, denebilecek bir ürün kesinlikle değil. O bilyeleri gözümüzün etrafında gezdiriyoruz yahu;)

   Dur dur çok önemli not (yazıyı sonuna kadar okumanın faydaları :)) ; Ürünü buzdolabının normal kısmında (yani buzluk olmayan kısmında) muhafaza edin kuzucuklarım, işte asıl o zaman, sabahları o soğumuş bilyeleri gözlerinizin etrafında gezdirirken bana dua ediceksiniz :)

   Bende ki ürün 5 ml seyahat boyu ve set içinden çıkmıştı, zaman zaman tester olarak da veriliyor Clinique mağazalarında ellerinde varsa. Orjinali 15 ml ve fiyatı Clinique 'in online sitesinde şu an 99 TL.






  

23 Aralık 2013 Pazartesi

Suna Dumankaya Ayak Losyonu

   Merhabalarrr :) Yazımın konuğu bir ayak rahatlatma ürünü, ayak bakım ürünü diyemiyorum çünkü öyle bir özelliği yok. Tamamen yorgun ayaklarımıza biraz keyfin tadını çıkartmak, onları rahatlatmak, ferahlatmak için kullanılabilecek bir ürün...





   Ben Lilakutu'nun sobele yarışmasından kazanmıştım. Ayak losyonu diyor üzerinde ancak losyon şeklinde bir ürün değil, tamamen sıvı ve sprey tarzda bir ürün. Dizlerinize kadar spreyliyorsunuz ve anında havaya bir mentol kokusu yayılırken ayaklarınıza da serinlik yayılıyor. Ovalama durulama yok, sıkmaca ferahlamaca var :) Öyle etkisi uzun süre gitmiyor, ama o an gerçekten yorgun ayaklarınıza rahatlık veriyor. Ben yaz aylarında özellikle yatmadan önce ya da uzanıp kitap okumadan önce kullanıyordum, ohh serin serin...


                                  

   Yalnız ürünü internette araştırdım ancak sanırım satışı durduruldu. Ne Lilakutu'da ne de kendi internet sitesinde bulabildim stoklarda, dolayısıyla fiyatıyla ilgili bir bilgi de yok. Evet, Suna Dumankaya'nın internet sitesi varmış, ne yalan söyleyeyim bende bu yazı için araştırma yaparken keşfettim. Pek çok da ürün var sitesinde; incelemek isterseniz ;   buyrun

   2007 yılından beri kendi geliştirdiği ürünleri piyasaya çıkartıyormuş Suna Dumankaya, 19 parça ürünle başlamış sitedeki bilgiye göre şu an 32 parça olmuş.

                       

   İçeriğine bakalım biraz... Alkol; en başta yazdığı için üründeki oranı da yüksek demektir bu. Alkol pek çok nedenle kozmetikte kullanılıyor; bununla ilgili ayrı bir yazı yazılabilir, ancak yüksek oranda olması biraz sıkıntı çünkü ciltte tahrişe neden olabiliyor. Bu nedenle de az miktarda olduğunda kabul edilebilir bir madde iken baş sıralarda bulunduğunda tekrar düşünülmesi gerekir o ürünle ilgili. Gliserin; bu da bir nevi doğal alkol, cildin nemlenmesini sağlıyor ve cilt için faydalı olduğu söyleniyor. Aesculum hippocastanum; at kestanesi özü, kılcal damarlardaki kan dolaşımını arttırıyormuş. Menthol;  e mentol işte:) Camphor; Türkçesi kafur, viks kokusu kafur kokusuymuş meğer :) Pek çok tedavi edici özelliği olmakla beraber ağrılara iyi geliyormuş ve sanırım bu özelliğiyle bu ürünün içeriğinde var. Bi de parfüm demiş, yoğun bir mentol kokusu var ürünün ben başka bir koku duymadım. İlginç ve az içeriğe sahip bir ürün...

    250 ml, yazın sık kullandım ama kış gelince tabi rafa kalktı zaten üşümeyi hiç sevmeyen bi insanım, o serinletici etki yazın ne kadar cazipse kışın o kadar antipatik gözüküyor bana :) Henüz bitmedi, bittikten sonra almayı düşünür müyüm bilmiyorum, düşünsem de ürünü bulabilir miyim onu hiç bilmiorum :)

22 Aralık 2013 Pazar

Clinique Pore Minimizer T-zone Shine Control / Makyaj Bazı

   Zaafım olan markaların başında Clinique geliyor, denemediğim ürünü nerdeyse yok, tabi kendi cilt tipime ve yaşıma uygun olanlar arasında... Rutin kullandığım ürünleri vardır, daha önce pudrasından bahsetmiştim mesela, zaman zaman da mutlaka yazmaya devam edicem çünkü kullandığım ve memnun kaldığım pek çok ürünü var tekrar tekrar aldığım. Ancak bu ürün ilk defa ve yine meraktan denemek için aldığım bir üründü. T bölgemde de gerçekten parlama problemim var, makyajdan kısa süre sonra ışıl ışıl olmaya başlıyorum :) Hoş değil...


 

 

   Ürünün vaadi çok; t bölgesi parlamasını durdurmak, iyi bir makyaj bazı olmak ve hatta gözenekleri küçültmek... Benim gözenek problemim olmadığı için o etkisi konusunda yorum yapamicam ama diğer ikisine sahibim karma cilt yapımla...

               

   Bir kere ürünün sürdüğünüzde kadife gibi bir dokusu var ve sürdüğünüz an mat bir görüntü elde ediyorsunuz daha makyaj yapmadan. İşte bende Beyoğlu Clinique de tavsiye üzerine denediğimde ve bunu gördüğümde tereddüt etmeden aldım. Ancak gerçek şu ki etkisi öyle pek uzun sürmüyor :(  Evet, normalden biraz geç parlamaya başlıyorum ama sorun şu ki parlamaya başlıyorum!!! Makyaj bazı olarak da başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim, hatta bir kaç sefer denedikten sonra makyaj bazı olarak tüm yüzüme uygulamaktan vazgeçtim, nedeni de şu ki görünümümün dokusunu değiştirdi, daha kalın daha yol yol gözüken bir cildim oldu makyajdan sonra.

                                  

   Dolayısıyla tekrar almayacağım ürünler kategorisine girdi, hatta alıp da bitiremediğim ürünler kategorisinde desem daha doğru olur. Elim gitmiyor sürmeye. İyi ki açıldıktan sonra 24 ay kullanma süresi var:) Bu arada ürün 15 ml, güncel fiyatı 65 TL... Aklımda bi kaç makyaj bazı var başarılı olduğunu duyduğum, onları denemeyi düşünüyorum. Sizin öneriniz var mı bu konuda deneyip tavsiye edebileceğiniz???

21 Aralık 2013 Cumartesi

Nivea Duşta Vücut Kremi / Nemlendiricili

   İlk duyduğumda "duşta vücut kremi de ne demek ki?" diye düşünmüştüm, ve tabi ki madem yeni madem enteresan hemen denemeliyim diye düşünceme devam etmiştim :) Aslında benim banyo ritüelimin kapanış yıldızı bebe yağıdır, onu da yazarım ancak bu ürünü de pek sevdim, çok kullanışlı buldum baştan söyleyeyim belki zaman kaybetmeden almak istersiniz devamını okumadan:) Yazımın bundan sonrası  ayrıntıları merak edenler içinnnnn...






   Öncelikle kullanım şeklini anlatmak istiyorum; normal duşunuzu aldıktan sonra tüm vücudunuza uyguluyorsunuz ama sonrasında da tekrar durulanıyorsunuz. Vaadi ipeksi ve yumuşak bir cilt ve bunu da gerçekleştiriyor. Deniz mineralleri var içerisinde, o Nivea'nın benim çok sevdiğim kokusunun notaları arasında çok hafif bir deniz kokusu geliyor sanki burnuma duşta, işte o an kendimi çocukluğumda buluyorum. Güneş koruma ürünlerini çok kullandık sanırım ki ne zaman Nivea'nın o klasik kokusunu alsam burnuma plajda bi kız çocuğuyum :) Hatta bilenler bilir, lacivert deniz topları vardı, bilmem var mı hala.. Ahh ah nerelere gittim...


     

   Neyseciğime şöyle de bir artısı var, sabah duş alıp çıktığımız zamanlar için çok pratik ;) Öyle uzun uzun kremlenmeye zamanımız olmayabiliyor, e bebe yağıda öyle sürüp hemen çıkalım dışarı diyebileceğimiz bir şey değil. Vücudunuzla zaman geçirmesi, şöyle uzun uzun haşır neşir olması lazım kabul edilmesi için cilt tarafından, işte böyle durumlarda bu ürün hiç nemlendirici sürmemektense hayat kurtarıyor, en azından neme mutlaka ihtiyacı olan ciltler için... Ha bi de üşengeçler için ideal :)

                           

   İçinde renklendirici ve silikon yok. Ancak bildiğim kadarıyla vücuda pek de faydalı olmayan alkol, gliserin, paraffinum liquidum.. gibi maddeler var.

                      

   Benim kullandığım, yani beyaz olanı normal ciltler için. Bir de lacivert olanı var, o da kuru ciltler için. Vücudum çok kuru olmadığı için bana yeterli oldu beyaz olanı... Bu demek değil ki bebe yağı rutinimi bırakıp tamamen bu ürüne döndüm, hayırrr :) Ama ara ara, özledikçe alır ve kullanırım orası kesin...

   Ürün 250 ml ve fiyatı 13 TL civarı... Bereketli olduğunu söyleyemem, ya da ben gereğinden fazla kullanıyorum. Her duş sonrası kullanınca 2-3 hafta anca dayanıyor  ama fiyatı uygun olduğundan yine de caydırıcı bir durum yok benim açımdan... Bilmem siz denediniz mi, ne düşünüyorsunuz bu ürün hakkında ???


  

Avon Ultra Colour Rich - Sparkling Warm Rose Ruj

   Merhabalarrr :) Bugün bir ruj yazısıyla buradayım. Avon markası gönlümüzde satış sistemiyle, indirimleriyle ve uygun fiyatlı alternatifleriyle yer etmiş bir marka... Yeni katalogları çıktıkça hiç bir şeye ihtiyacımız olmadığını düşünsek bile mutlaka sayfaları çevirirken gözümüze bişeyler takılıyor ve kendimizi ürünün kodunu yazarken buluyoruz :)

               

                       


   Bugünün konuğu ise Avonun metalik bitişli tatlı bir açık pembesi... İçinde ışıltılar var... Ancak sürdükten sonra normal bir mesafeden sime bulanmış gibi değil ışıldayan dudaklar fark ediliyor.

               

   Şık bir dizaynı var bence; siyah hafif topluca bir kabı var, ürünün yapısıyla uyumlu metal bir orta çerçeve sarıyor etrafını da... Blog yazmaya başlamadan önce aldığım için fiyatını hatırlamıyorum ama uygun fiyatlı olduğunu tahmin etmek zor değil.


                    

  Yapısına gelirsek, yumuşak bir dokusu var, topaklanma yapacak diye düşünüyorsunuz ama yapmıyor :) Eksi diyebileceğim tek yönü ise kalıcılığı, zaten öyle bir iddiası da yok, rujunuz silinmeye başlıyor ancak metalik doku biraz daha direnç gösteriyor. Hiç kokusu yok diyebilirim, kokulu ruj kullanamayanlar ya da sevmeyenler için iyi bir alternatif olabilir bu seri zira başka renkleri de var. Ürünün içinde jajoba yağı ve E vitamini de varmış, eh bu da bir artı.

                 

   Ben bu ruju daha çok yazın kullanmayı seviyorum, hafif yanık tene çok hoş duruyor. İçindeki ışıltılar, renginin açık olması ve ağır gözükmemesi yaz akşamları için ideal...

   Sizin sevdiğiniz rujlarınız hangileri, tavsiyeleriniz var mı ???

20 Aralık 2013 Cuma

Golden Rose Style Liner Black&Black 14 Eyeliner

   Bu bir eyeliner yazısıdır :) Golden Rose' un Style Liner Black&Black 14 eyeliner'ı... Zaman zaman seviyorum ve yakıştırıyorum kendime eyeliner kullanmayı... Ancak tabi makyaj ürünleri arasında en zorudur eyeliner çekebilmek kendine, el alışkanlığıyla zamanla öğrenilebiliyor...



                           

    


   Bu ürün likit bir eyeliner... Fırçası da oldukça ince fotoğraflardan görebilirsiniz; bu hem bir avantaj hem de dezavantaj olabilir. İnce eyeliner sevenler için iyi haber, ama tabi bu konuda biraz mesai harcamış olmak gerekiyor hakkını verebilmek için:) Aynı şekilde kalınlaştırabilirsiniz tabi birkaç kat uygulayıp... Ben orta kalınlıkta kullandım fotoğraflarda günlük kullanım için ideal bence. Yalnız sapı biraz kısa ürünün, bu nedenle de çok kullanışlı olmadığını söyleyebilirim.


                      

                          




   Benim oldukça hassas gözlerim var, renkli gözlerde genelde hassasiyet artıyor. Kullandıktan bir süre sonra gözlerimde hafif kızarma ve yanma oldu maalesef. Bu nedenle kullanamayacağım bir ürün. Kalıcılığı fena değil ancak bir kaç saat sonra çatlamalar olabiliyor, çok uzun saatler bozulmadan dayanıyor diyemem. Ama uygun fiyatlı bir eyeliner arıyorsanız tercih sebebi olabilir.13 TL civarı fiyatı... Her gün kullanımda da 2-3 ay kadar gidebilecek gibi gözüküyor. Güzel bir siyahı var, gözleri ön plana çıkartmak için ideal...

                            

   Sizin severek kullandığınız eyelinerlar var mı ??